Hemen Arayın: 0(346) 816 1515

Çiftçinin Traktörüne Haciz Hususunun Yargıtay Kararı Işığında Değerlendirilmesi

     Borçlu çiftçinin, çiftçilik mesleğini devam ettirebilmesi için traktöre olan ihtiyacı ile  haline münasip olduğunun tespit edilmesi halinde, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 82 maddesinin 1. fıkrasının 4. ve 7. bentleri kapsamında haczin kaldırılması noktasında Yargıtay 12. Hukuk Dairesince emsal niteliğinde karar verilmiştir.

     2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun Haczi Caiz Olmıyan Mallar Ve Haklar başlıklı 82 maddesinin 1. fıkrasının 4. ve 7. bentlerindeki düzenlemede:
''Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alât ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,
Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alât ve edevat'' şeklinde belirlenmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi kararında özetle, Borçlunun çiftçi olduğundan bahisle İİK'nun 82/I-4. maddesi gereğince traktörü üzerindeki haczin kaldırılması talebiyle yaptığı başvuruyu değerlendirmiş ve neticeten ''...Somut olayda; borçlunun asıl mesleğinin çiftçilik olup olmadığı mahkemece yeterince araştırılmadığı gibi, trafik kaydı üzerine haciz konulan ve fiili haciz işlemi de gerçekleştirilen traktörün kaydında, rehin işlemi olup olmadığının görülebilmesi amacıyla, takyidatlı trafik kaydının da istenmediği anlaşılmaktadır.
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinde; '' Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..." haczedilemeyeceği belirtildikten sonra, aynı maddenin üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın ( 2 ), ( 4 ), ( 7 ) ve ( 12 ) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.12.1972 tarih ve 542/1979 Sayılı kararında; "maddede sözü edilen aile tabirine, davacının, kanunen geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerin dahil olacağı ve haczi caiz olmayan arazi tespitinde, böyle bir ailenin geçimi için zaruri olup olmadığının göz önünde tutulması gerektiği" belirtilmiştir.
Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya ( yarıcıya ) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı tespit edilerek, borçlunun şikayet konusu yaptığı araçların hangilerinin borçlunun çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez olduğunun keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
O halde mahkemece; yukarı belirtilen ilkeler ışığında gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için yeterli arazi miktarı ile arazi üzerinde yetiştirilebilen ürün de dikkate alınarak, borçlunun, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. ve 7. bentleri kapsamında faaliyetlerini sürdürebilmesi için traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa şikayete konu aracın kıymeti ve borçlunun haline münasip traktörü alabilmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, traktörün kıymeti, borçlunun haline münasip traktörün bedelinden fazla ise satılmasına, satış bedelinden yukarda nitelikleri belirlenen traktörü ( ve/veya kamyoneti ) alabilmesi için gerekli olan paranın borçluya bırakılmasına, kalanın hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.'' şeklindeki gerekçesiyle emsal niteliğinde bir karar vermiştir.

Hızlı Mesaj